Verlauf

(bir şeye) geçmek

Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeye) geçmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeye) geçmek	catch onto (something) v.
2	Phrasals	(bir şeye) geçmek	switch to (something) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeye) geçmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(bir şey yaptıktan sonra başka bir şeye) geçmek	continue by (doing something) v.
2	Phrasals	bir şey yaptıktan sonra başka bir şeye geçmek	continue by doing something v.
3	Phrasals	(birine veya bir şeye) doğru atağa geçmek	charge down on (someone or something) v.
4	Phrasals	(bir şeyi) bırakıp başka bir şeye geçmek	switch from (something) (to something else) v.
5	Phrasals	bir şeyden (başka bir şeye) geçmek/geçiş yapmak	switch from something (to something else) v.
6	Phrasals	akışı bir anda kesip başka bir şeye geçmek/dikkat çekmek	cut to someone or something v.
7	Phrasals	(birine/bir şeye) geçmek	switch over (to someone or something) v.
8	Phrasals	(birine/bir şeye) geçmek	switch over (to someone or something) v.
9	Phrasals	bir şeye geçmek	switch over v.
10	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı atağa geçmek	mount against (someone or something) v.
11	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı harekete geçmek	mount against (someone or something) v.
12	Phrasals	(birinden/bir şeyden birine/bir şeye) geçmek	change over (from someone or something) (to someone or something) v.
13	Phrasals	bir şeye geçmek	change to something v.
14	Phrasals	(bir şeyden başka bir şeye) hızlı hızlı geçmek	flit from (something to something else) v.
15	Phrasals	'-den (diğerine, başka bir şeye) geçmek	flit from v.
16	Phrasals	(bir şeyden bir şeye) hızlı hızlı geçmek	flit from (something to something) v.
17	Phrasals	(birine/bir şeye) gülüp geçmek	laugh at (someone or something) v.
18	Phrasals	hemen (bir şeye/bir yere) geçmek/geçiş yapmak	scooch over to (something or some place) v.
19	Phrasals	hemen (bir şeye/bir yere) geçmek/geçiş yapmak	scoot down to (something or some place) v.
20	Phrasals	hemen (bir şeye/bir yere) geçmek/geçiş yapmak	scoot over to (something or some place) v.
21	Phrasals	(bir şeye) değinmeden geçmek	skirt around (something) v.
22	Phrasals	(birine/bir şeye) basıp geçmek	trample on (someone or something) v.
23	Phrasals	(birine/bir şeye) basıp geçmek	trample over (someone or something) v.
24	Phrasals	(birine/bir şeye) basıp geçmek	trample upon (someone or something) v.
Colloquial
25	Colloquial	(birine/bir şeye) hevesi geçmek	be over (someone or something) v.
Idioms
26	Idioms	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek	get the drop on (someone or something) v.
27	Idioms	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek	have the drop on (someone or something) v.